İzleyiciler

9 Mayıs 2010 Pazar

av 2

kızı göğüs kafesinin üst kısmından itleyerek duvara çarptı. kız saçlarını toplanmış, boynunu ve omuzlarını olduğu gibi gösteren bir kıyafet giymişti. siyah sütyen askısının düğümü sol tarafa doğruydu, küpeleri de bu asimetrinin bir parçasıydı. solda üç, sağda bir halka.

sokak kapısı hızla kapandı.

yalın ayaktı ve duvara yaslanmış, güneş gözlüklerini çıkarmadan öylece yukarlara dalmıştı, tavana bakıyordu. düz yürüyemeyecek kadar sarhoştu. üst dudağının ortasındaki çukur ve dudağın yukarı doğru aldığı kavis, aynı kavise sahip ufacık bir top gibi görünen burnunu tamamlıyordu. ayakları en az suratı kadar beyazdı ve alt kısma doğru pembeleşiyordu. parmakları biçimliydi. sağ ayağını yere dikine koydu. parmakları büküldü, pembe topukları göründü.

çocuk geldiğinde üstünü çıkarmıştı, göğüs kafesinin ortasından bir çizgi gibi göbeğine kadar uzanan birkaç sıra tüy vardı, biraz artarak göbeğinde ve biraz da üst göğsünde. omuz - göğüs sınırı belirgindi. bu sınırdan uzaklaştıkça her ikisi de şişkin görünüyordu. iri göğüs kafesinden boynuna uzanan bir damar, kısa saçlarının içine doğru alnında bir tane daha, oldukça belirgin ve şiş şekilde birkaç tane de kollarında. yarım ağızla gülümsüyordu, ellerini kıçının zor tuttuğu salaş kot pantolonun cebine attı.

kız sigarasından bir nefes aldı ve tavanın baktığı kısmına doğru üfledi. çocuk orada yokmuşçasına.

minibüs kenara sokulduğunda çocuk, araç daha durmadan içeri atladı. enerjikti, üzerinde anlamsız bir hareketlilik vardı. parasını verdi, bir kızın yanına oturdu. kız belini aşağı doğru kaydırmış, dizlerini önündeki koltuğa bastırarak oturmuştu, ayakları yere değmiyordu. eteği sıyrılmıştı, fakat düzeltme ihtiyacı duyduğu da söylenemezdi. bacakları oldukça sıkıydı. tamamen açıktaki beyaz, ince boynundan tatlı bir koku geliyordu ama baygın değil, tatlı olduğundan daha çok ferahlatıcı bir koku. kız çok zayıf değildi, yağlı ise asla denemezdi. göğüsleri tam bir avucu kaplayacak kadardı. giydiği kıyafet sadece yeterli olan kadarı gösteriyordu, çocuk kızın göğüslerinin üst kısmında oluşan kavisi görebiliyordu ve belki de tamamını görmekten çok daha tahrik ediciydi bu. terlemeye başladığını hissetti, kollarından ellerine doğru uzanan damarlar belirginleşti. çantasını bacaklarının arasına koyduğunda çocuğun sol dizi kızın sağ baldırına tamamen yaslandı. fakat ikisi de toparlanma ihtiyacı duymuyordu.

kızın karnı kasıldı, göğüs kafesi şişti. havayı içine çekerek bir inilti çıkardı ve pembe ayak parmaklarını sıktı. çocuk kızın adını henüz öğrenmemişti fakat üzerinde gidip geliyordu. kaygan ve sıcaktı, sıcacık. onun nabzını hissediyordu ve gidiş gelişlerine çoktan uyum sağlamıştı. saatin sesinden ve iniltiyle karışık nefes seslerinden başka bir ses yoktu fakat bu rahatsız edici sessizlik anlaşılmaz şekilde insanı kırbaçlıyordu, tahrik ediyordu. işe şeytani bir yön katıyordu. sessizlik çocuğu kırbaçladıkça çocuk daha hızlı gidip geliyordu, daha çok gürültü yapıyordu fakat bu onu kesmedi. tokatlamak ve çığlıklar duymak istedi, o küçük kaygan yere parmaklarını da sokmak istedi. o kızı götünden sikmek istedi.

dakikalarca daha da hızlanarak gidip geldi kızın üzerinde. daha devam etmek istiyordu ama edemedi. kızın üzerine yüklendi -göründüğü kadar narin ve hassas değildi kız- en sert vuruşlarını yaptı, ve gücü bitmiş halde kenara devrildi.

kız çok güzeldi, tahrik edici, insanı her an yoldan çıkarmaya hazır biriydi. çocuğun tek istediği şey ise kızın bir an önce toparlanıp gitmesiydi.

çocuk bundan yarım saat önce dostuyla oturuyordu. dostu ona seninle ilgili bir sorunumuz var dedi, fakat bunu anlamayacaksın, anlamanı da zaten beklemiyorum.

çocuk hayatta her şeyi olması gerektiği gibi yürüten insanlardandı.

çocuk yalnızca sevgilisiyle sevişirdi. çocuk yalnızca aşık olduğu insanı sevgilisi yapardı. ve çocuk yalnızca aradığı kriterlere uygun kişilere aşık olurdu. her şey önceden çizilmiş yollarla. çocuk kızı kıskanırdı çünkü olması gereken buydu. çocuk asla buluşmalara geç kalmazdı çünkü kız geç kalmalıydı.

dostu dedi ki anlatıcaklarımı bu şekilde anlayamazsın, sadece denemelisin. fakat denediğin zaman bu, kafanı dinlemek için kaçtığın tatilin olmayacak. artık normal yollarla hareket etmediğin için insanlar senin yanlış yaptığını düşünecek. farklı yollarla mutlu olabildiğine inanmayacaklar.

hayatın çöpe gitmek üzere olan şeylerle kurulu olacak ve gerçekten bir şeyin bile olmayacak. seni olduğundan farklı gösteren bir mülkiyete de sahip olmayacaksın.

çocuk yattığı yerden kıza ne zaman gideceğini sordu.

kız ona büyük, yuvarlak ve kesin bir anlam içermeyen gözlerle baktı, aynı anda kafasından bir çok şey geçiyor olmalıydı. çocuk onu hiç tanımıyordu.

az sonra dedi.

o gittikten sonra çocuk sevgilisinin eşyalarını bir kutuya dolduracak, geldiğinde ona evinden ayrılmasını söylecekti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder